– Usulüne uygun sözlü yargılama yapılmadan karar verilmesi bozma nedenidir.
– Taraflara sözlü yargılamaya ilişkin duruşma günü tebliğ edilmeden, davalı tarafın yokluğunda, usulüne uygun sözlü yargılama yapılmadan karar verilmesi savunma hakkını kısıtlayacak ve adil yargılanma hakkını etkileyecektir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/2724 E. , 2020/3939 K.
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkiline ait aracın, 30/03/2014 tarihinde park halindeyken, çıkan şiddetli rüzgardan dolayı yan binanın çatısının uçarak üzerine düşmesi sonucu ağır şekilde hasar aldığını, araçta oluşan hasar bedelini belirlemek için Gaziantep 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/30D.İş sayılı dosyasında aldırılasn bilirkişi raporunda; araçtaki maddi hasarın giderilebilmesi için parça ve işçilik dahil olmak üzere 25.000,00 TL’lik hasar oluştuğunu ve araçta meydana gelen değer kaybının 15.000,00 TL olduğunu, toplamda 40.000,00 TL’lik zararın meydana geldiğinin tespit edildiğini, davalı … şirketince; araçta meydana gelen zarar olarak çok düşük bir miktar teklif edildiğini ve müvekkilince kabul edilmediğini, bunun üzerine müvekkilinin 30/06/2014 tarihinde Gaziantep 13. İcra Müdürlüğünde adi takip başlattığını, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu beyanla, icra takibine haksız olarak yapılan itirazın kaldırılarak, takibin devamına karar verilmesini, %20’den aşağı olmamak üzere; davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davanın kısmen kabul-kısmen reddiyle; davalının, Gaziantep 13. İcra Müdürlüğünün 2014/55656 sayılı icra takip dosyasında vaki itirazının; “25.000,00 TL’nin, takip tarihinden borcun tamamen tahsiline kadar işleyecek yasal faizi ile tahsili” bakımından iptali ile; icra takibinin bu miktarlar üzerinden kaldığı yerden devamına,fazlaya ilişkin sair istemler ile inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş,hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dava, araç hasarı nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu lk derece yargılamasını aşamalara ayırmıştır.Bunlar;1) Davanın açılması ve dilekçeler aşaması, (madde 118,126-136) 2) Ön inceleme, (madde 137-142) 3)Tahkikat, (madde 143-293) 4)Sözlü Yargılama (madde 184-186) ve 5) Hükümdür (madde 294.).
Mahkemece, dilekçelerin (dava–cevap-cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri) karşılıklı verilmesinden sonra, ön inceleme için bir duruşma günü tespit ederek taraflara bildirilir. Çıkarılacak davetiyede, duruşma davetiyesine ve sonuçlarına ilişkin diğer hususlar yanında, taraflara sulh için gerekli hazırlığı yapmaları, duruşmaya sadece taraflardan birinin gelmesi ve yargılamaya devam etmek istemesi durumunda, gelmeyen tarafın yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemeyeceği ve diğer tarafın, onun muvafakati olmadan iddia ve savunmasını genişletebileceği yahut değiştirebileceği ayrıca ihtar edilir (madde 139). Hâkim, ön inceleme duruşmasında, dava şartları ve ilk itirazlar hakkında karar verebilmek için gerekli görürse tarafları dinler; daha sonra, tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları tek tek tespit eder (HMK 140/1. madde). Uyuşmazlık konularının tespitinden sonra hâkim, tarafları, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği davalarda sulhe veya arabuluculuğa teşvik eder; bu teşvik özellikle yasak savma ya da kanuni gerekliliğin yerine getirilmesi amacıyla değil, sonuca odaklanmak suretiyle gerçekten tarafların uyuşmazlığı bitirmeleri yönünde teşvik edecek şekilde yapılarak bu konuda sonuç alınacağı kanaatine varırsa, bir defaya mahsus olmak üzere yeni bir duruşma günü tayin eder (HMK 140/2 madde).Bu yönde bir kanaat edinmediği takdirde; ön incelemeye devam ederek ön inceleme duruşmasının sonunda, tarafların sulh veya arabuluculuk faaliyetinden bir sonuç alıp almadıkları, sonuç alamadıkları takdirde anlaşamadıkları hususların nelerden ibaret olduğu tutanakla tespit edilir. Bu tutanağın altı, duruşmada hazır bulunan taraflarca imzalanır. Tahkikat bu tutanak esas alınmak suretiyle yürütülür (madde 140/3). Ön inceleme duruşmasında, taraflara dilekçelerinde gösterdikleri, ancak henüz sunmadıkları belgeleri mahkemeye sunmaları veya başka yerden getirtilecek belgelerin getirtilebilmesi amacıyla gereken açıklamayı yapmaları için iki haftalık kesin süre verilir. Bu hususların verilen kesin süre içinde tam olarak yerine getirilmemesi hâlinde, o delile dayanmaktan vazgeçilmiş sayılmasına karar verilir (madde 140/5). Özellikle dikkat edilmesi gereken nokta;ön inceleme duruşması tamamlanmadan ve gerekli kararlar alınmadan tahkikata geçilemeyeceği hususudur (madde 137/2).
Ön inceleme duruşması tamamlandıktan sonra, hâkim tahkikata başlamadan önce, hak düşürücü süreler ile zamanaşımı hakkındaki itiraz ve def’ileri inceleyerek karara bağlar (madde 142/1).Mahkemece ön inceleme aşaması tamamlandıktan sonra tahkikat işlemine gerek olmaması halinde nihai bir karar verebilir (HMK madde 138-142). Mahkemece ön inceleme aşamasında nihai karar verebilmesi için dava şartlarından birinin bulunmaması,ilk itirazların yerinde olması yada hak düşürücü süre nedenlerin gerçekleşmesi gerekir. Bir başka deyişle ön inceleme duruşmasında verilecek kararlar usule ilişkin kararlar ile sınırlı olup, davanın esası hakkında (feragat, sulh, kabul gibi davayı sona erdiren taraf işlemleri hariç) karar verilemez. Bu hususlar dışında işin esasına girilerek delillerin değerlendirilmesi sonucu bir karar verilecekse, ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra taraflar tahkikat için duruşmaya davet edilir. Taraflara gönderilecek davetiyede, belirlenen gün ve saatte geçerli bir özrü olmadan mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde, duruşmaya yokluklarında devam edileceği ve yapılan işlemlere itiraz edemeyecekleri bildirilir.
Mahkeme, tahkikatın bitiminden sonra, sözlü yargılama ve hüküm için tayin olacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunmalarını sağlamak amacıyla iki tarafı davet eder. Taraflara çıkartılacak olan davetiyede, belirlenen gün ve saatte mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde yokluklarında hüküm verileceği hususu bildirilir. Sözlü yargılamada mahkeme, taraflara son sözlerini sorar ve hükmünü verir(madde 186).
Somut olayda, mahkemece taraflara sözlü yargılamaya ilişkin duruşma günü tebliğ edilmemiş olup, davalı …Sigorta A.Ş. vekilinin katılmadığı 29.03.2019 tarihli karar celsesinde, davalı vekilinin yokluğunda yapılan duruşmada karar verilmiştir.
O halde, 6100 sayılı HMK ile öngörülen yargılama aşamalarına uyulmadan, usulüne uygun sözlü yargılama yapılmadan, davalının savunma hakkını kısıtlayacak ve adil yargılanma hakkını etkileyecek şekilde yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre, davacı ve davalı vekillerinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:
Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı …Ş. vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı ve davalı vekillerinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 24/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.