Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/5855 E. , 2021/4463 K.
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11.HUKUK DAİRESİ
-Süresinde İbraz Edilmeyen Çeke Dayalı Alacağın Tahsili İçin Başlatılan İlamsız İcra Takibine Yapılan İtirazın İptali Davası
-Süresinde İbraz Edilmeyen Çek Yazılı Delil Başlangıcı Niteliğindedir, Davacı Temel İlişkiyi Ve Alacaklı Olduğunu Tanık Dahil Her Türlü Delil İle İspatlayabilir
Taraflar arasında görülen davada Alanya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 28.03.2019 tarih ve 2018/172 E- 2019/193 K. sayılı kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nce verilen 28.02.2020 tarih ve 2019/1257 E- 2020/323 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişki ve alacak nedeniyle davalının keşidecisi olduğu çekin müvekkili lehine düzenlendiğini, taraflar arasındaki ticari ilişki ve güven nedeniyle çekin süresinde bankaya ibraz edilmediğini, ancak davalının çek bedelini ödememesi nedeniyle Alanya 2.İcra Müdürlüğü’nün 2017/9746 Esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibi başlatıldığını, takibin itiraz ile durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiş ve herhangi bir savunmada bulunmamıştır.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; süresinde bankaya ibraz edilmeyen çek nedeniyle davacının 6102 sayılı TTK’nın 732. maddesi uyarınca keşideci aleyhine temel ilişkiye dayalı alacak davası açabileceği, ispat yükünün sebepsiz zenginleşmediğini iddia eden davalıya ait olduğunu, davalının davaya cevap vermeyip delil bildirmeyerek sebepsiz zenginleşmediğini ispat edemediği gerekçesiyle, davanın kabulüne ve % 20 icra inkar tazminatına karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda; tebligatın Tebligat Kanunu ve Yönetmeliğe uygun olduğu, davalının bu yöndeki istinaf başvuru sebebinin yerinde olmadığı, ancak tanıkların anlatımları ile davacının davalı için kredi çekmesi nedeniyle karşılığında çekin düzenlendiği bildirilmiş olup, çek nedeniyle davacının alacaklı olduğu kanıtlanmış olduğu halde, mahkemece davacı hamilin 6102 sayılı TTK’nın 732. maddesi uyarınca keşideci aleyhine temel ilişkiye dayalı alacak davası açabileceği, ispat yükünün sebepsiz zenginleşmediğini iddia eden davalıya ait olduğu şeklindeki gerekçe ile, davanın kabulüne karar verilmesinin yerinde olmadığı, bu itibarla davacı vekilinin istinaf başvurusunun re’sen sebeple yalnız kararın gerekçesi yönünden esastan kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak, HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince davanın süresinde ibraz edilmeyen çeke dayalı alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine itirazın iptali istemli olduğu, süresinde ibraz edilmeyen çekin temel ilişki bakımından yazılı delil başlangıcı niteliğinde olması nedeniyle davacının temel ilişkiyi ve alacaklı olduğunu tanık dahil her türlü delil ile ispatlayabileceği, davacı tanıklarının anlatımı ile çekin davacının davalı için çektiği ve ödediği kredi nedeniyle düzenlendiğinin bildirilmiş olması karşısında davacının çekin düzenlenme sebebi ile ilgili temel ilişkiyi ispatladığı anlaşılmakla, davanın kabulüne, haksız itiraz nedeniyle % 20 icra inkar tazminatına karar verilmesi gerektiği” yeniden hüküm kurularak, davanın kabulüne, davalının Antalya 2. İcra Müdürlüğü’nün 2017/9746 Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 86.800,00 TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, haksız itiraz nedeniyle % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK’nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK’nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4.446,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 26.05.2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.