Silahla Yaralama Gerçekleştiğinde Artık Silahla Tehditten Mahkumiyet Verilemeyeceği
4. Ceza Dairesi 2017/22182 E. , 2021/3501 K.
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Silahla tehdit, yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanığın, müşteki Ümran’ın üzerine ele geçirilen beş adet silahtan sayılan bıçakla gelip “seni de kendimi de öldüreceğim” diyerek müştekiye bıçaklarla saldırdığı ve kafasından basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaraladığı iddia ve kabul edilen olayda, sanığın “seni de kendimi de öldüreceğim” şeklindeki sözlerle yaralamaya yönelik kastını açıkladığı ve müştekiyi elindeki bıçaklarla yaralama eyleminin bütün olarak eşe karşı silahla kasten yaralama suçunu oluşturması karşısında, sanık hakkında hem silahla tehdit, hem de eşe karşı silahla kasten yaralama suçlarından mahkumiyet kararı verilmesi,
2-Adli sicil kaydına göre mükerrir olan sanık hakkında, seçimlik ceza öngören yaralama suçlarında, 5237 sayılı TCK’nın 58/3. maddesi uyarınca hapis cezasına hükmolunduktan sonra bu cezaların ancak adli para cezası dışındaki diğer seçenek yaptırımlara çevrilebileceği gözetilmeyerek, aynı Kanunun 50/2. maddesine aykırı davranılarak adli para cezalarına çevrilmesi,
3-(1) numaralı bozmaya uyularak sanığın yalnızca eşe karşı silahla yaralama suçundan mahkumiyetine karar verilmesi halinde, sanığın müştekiler Göktuğ ve Ümran’a yönelik yaralama eylemleri bakımından;
17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Kanun’un 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiştir.
Ancak bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle, 5271 sayılı CMK’ya eklenen geçici 5. maddenin (d) bendi ile; “01.01.2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz” hükmü getirilmiştir.
Konuyu somut norm denetimi yoluyla inceleyen Anayasa Mahkemesi (25.06.2020,2020/16,2020/33; R.G. 19.08.2020, Sayı:31218), sözü geçen geçici 5/d maddesindeki hükmün, “kovuşturma evresine geçilmiş” ibaresinin aynı bentte yer alan, “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38. maddesine aykırı görerek iptaline karar vermiştir.
Anayasa Mahkemesi kararında, hükme bağlanmış dosyalarla ilgili iptale karar verilmemiş ise de, 5271 sayılı Kanun’un 2/1-(f) maddesince hükme bağlanmış dosyalarla ilgili olarak kovuşturma evresinin kesinleşmeye kadar devam etmesi ve aynı Yasanın 251/3. maddesi gereği mahkumiyet hükmü verildiği takdirde sonuç cezadan dörtte bir indirim öngörülmesi, bu durumunda temyiz incelemesi devam eden dosyalar bakımından lehe düzenleme getirmesi karşısında,
Anayasa Mahkemesinin iptal kararında; sanık lehine getirilen, yeni düzenlemenin, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesi gereğince, 5271 sayılı CMK’ya eklenen geçici 5. maddesiyle “kovuşturma evresine geçilmiş” dosyalar bakımından uygulanması gerektiğine işaret edildiğinden, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı CMK’nın 251/1. maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa’nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nın 7 ve 5271 sayılı CMK’nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
4-Kabule göre, silahla tehdit suçu bakımından, Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararının uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık … müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye kısmen uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 08/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.