– Bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edilmemesi bozma sebebidir.
– Bilirkişi raporu usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmeli, taraflara rapora itiraz ve beyan hakkı tanınmalıdır. Aksi hukuki dinlenilme hakkının ihlalidir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/3908 E. , 2020/8342 K.
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ve davalı vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı, oğlunu davalıya ait kreşten almak için kreşe geldiğini, kreşten çıkmak üzereyken oğlunu taşır haldeyken demir kapıdan elektrik çarptığını, bu nedenle ani işitme kaybına uğradığını,bir çok tedavi gördüğünü, tedavilerin sonuç vermemesi nedeniyle kulaktaki uğultusunun kesilmesinin sağlanması amacıyla bir cihaz taktırması gerektiğinin bildirildiğini, bu cihazın yaklaşık 2.000 USD olduğunu, bu olay nedeni ile maddi manevi zarar gördüğünü belirterek tedavi için yapmış olduğu toplam 5.531,00 TL, çalışamadığı günler tazminatı olarak toplam 3.600,00TL ,3.860,00-TL cihaz ücretinin ve manevi dünyasında meydana gelen çöküntü sebebiyle 50.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 03/04/2013 tarihinde itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı,davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece,davanın kısmen kabulü ile 7.656,60 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 03/04/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa ödenmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1- Anayasa’nın 36. maddesi ile 6100 Sayılı HMK’nin 27. maddesi uyarınca, taraflar dinlenilmeden, iddia ve savunmalarını beyan etmeleri için davet edilmeden hüküm verilemez. Aksi halde savunma hakkı kısıtlanmış olur. Yine, HMK’nin 280. maddesinde, bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edileceği, 281/1 maddesinde ise tarafların bilirkişi raporunun tebliğinden itibaren iki hafta içinde raporda eksik gördükleri hususların bilirkişiye tamamlattırılmasını, belirsizlik gösteren hususlar hakkında bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri düzenlenmiştir.
Somut olayda, 24.03.2015 tarihli bilirkişi raporu HMK’nin 280. maddesi uyarınca taraflara tebliğ edilmemiştir. Bu durumda, mahkemece, bilirkişi raporu taraflar vekiline usulüne uygun şekilde tebliğ edilip, iki haftalık beyan süresinin dolması da beklendikten sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, anılan usule uyulmadan taraflara hukuki dinlenilme hakkını ihlal edecek şekilde sonuca varılması bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma sebebine göre, tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, bozma sebebine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nin geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nin 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/12/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.