– Bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeden hüküm tesisi doğru değildir
– Maddi hasarlı trafik kazasında bilirkişi raporları arasında bulunan çelişki Adli Tıp Kurumundan rapor alınmak suretiyle giderilmeli ve hüküm tesis edilmelidir.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2020/743 E. , 2020/4029 K.
MAHKEMESİ: Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı … vekilleri Avukat … tarafından, davalılar … ve diğerleri aleyhine 08/01/2013 gününde verilen dilekçe ile trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23/06/2017 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir
Davacı vekili; davalı …Hafriyat Limited Şirketi adına kayıtlı, davalı …Ş. tarafından kiralanan ve davalı … tarafından kullanılan iş makinesinin dava dışı polis memuru … tarafından kullanılan araca çarparak maddi hasarlı trafik kazasına yol açtığını, kazanın yol çalışmasına rağmen yolun trafiğe kapatılmaması nedeni ile davalıların kusuru ile meydana geldiğini, … 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/76 değişik iş sayılı dosyasında, davacı Bakanlığa ait araçta meydana gelen hasarın 9.206,65 TL olarak belirlendiğini belirterek bu bedelin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.Davalılar; kaza tespit tutanağının olaydan daha sonra düzenlendiğini ve gerçeği yansıtmadığını; kusurun dava dışı polis memuru …’de bulunduğunu, kaza yerinde gerekli tüm önlemlerin alındığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece yapılan ilk yargılama neticesinde, 09/03/2015 tarihli bilirkişi heyeti raporu hükme esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalıların temyizi üzerine, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 04/04/2016 tarihli 2013/13 esas ve 2015/112 karar sayılı ilamı ile; tarafların kusur oranları ile hasar miktarının tespitine ilişkin olarak mahkemece hükme esas alınan 09/03/2015 tarihli bilirkişi heyeti raporunun, davalı … Hafr. Ltd. Şti. ve … vekiline tebliğ edilmeyerek davalıların itiraz ve savunma hakkının kısıtlanarak yargılamaya devam edildiği gerekçesi ile bozulmuştur.Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek davalı … Hafriyat Limited Şirketi ve … vekilinin rapora itirazlarını dosyaya sunmasının ardından davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosyanın incelenmesinden, tarafların kusur durumuna ilişkin olarak makine mühendisi bilirkişiden alınan 07/04/2014 tarihli raporda, dava dışı polis memuru sürücü …’nin araç trafiğine kapalı olan ve çalışma yapılan yola girmesi, dikkatsiz, tedbirsiz ve kontrolsüz olarak iş makinesine çarpması nedeniyle tam kusurlu; davalı …’nın kusursuz olduğunun belirtildiği, davacı vekilinin itirazları üzerine İTÜ öğretim görevlilerinden alınan 09/03/2015 tarihli raporda ise dava dışı sürücü …’nin kusurunun bulunmadığı; davalı sürücü …’nın %25 oranında ve davalı … Limited Şirketinin yolda çalışma yapıldığına ilişkin gerekli tabela ve fiziki önlemleri almadığı gerekçesi ile %75 oranında kusurlu bulunduğunun belirtildiği, şu haliyle düzenlenen iki rapordaki kusur durumu arasında çelişki olduğu görülmektedir. Mahkemece kusura ilişkin bilirkişi raporları arasındaki mübayenet giderilmeden hüküm tesisi doğru olmamıştır. Mahkemece yapılacak iş, raporlar arasındaki bu çelişkinin Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınmak suretiyle giderilerek hüküm tesis edilmesidir. Bu nedenle, eksik incelemeye dayalı hükmün bozulması gerekmiştir
SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalıların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/11/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.