Belediye Lehine Sonuçlanan Davada Avukatlık Vekalet Ücretinin Dağıtımı

Belediye Lehine Sonuçlanan Davada Avukatlık Vekalet Ücretinin Dağıtımı

Yılı          2018

Dairesi  6

Karar No 749

İlam No                114

Tutanak Tarihi   25.6.2020

Avukatlık Vekalet Ücreti

Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin incelenmesi ve duruşmaya katılan sorumluların sözlü savunmalarının dinlenmesi sonucunda;

Belediye lehine sonuçlanan davalardan alınan vekalet ücretinin dağıtımında 659 sayılı Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri ve Özel Bütçeli İdarelerde Hukuk Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararname’nin 14’üncü maddesinde belirtilen limite uyulmadığı görülmüştür.

659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin “Davalardaki Temsilin Niteliği ve Vekalet Ücretine Hükmedilmesi ve Dağıtımı” başlıklı 14’üncü maddesinde;

“(1) Tahkim usulüne tabi olanlar dahil adli ve idari davalar ile icra dairelerinde idarelerin vekili sıfatıyla hukuk birimi amirleri, muhakemat müdürleri, hukuk müşavirleri ve avukatlar tarafından yapılan takip ve duruşmalar için, bu davaların idareler lehine neticelenmesi halinde, bunlar tarafından temsil ve takip edilen dava ve işlerde ilgili mevzuata göre hükmedilmesi gereken tutar üzerinden idareler lehine vekalet ücreti takdir edilir.

(2) İdareler lehine karara bağlanan ve tahsil olunan vekalet ücretleri, hukuk biriminin bağlı olduğu idarenin merkez teşkilatında bir emanet hesabında toplanarak idare hukuk biriminde fiilen görev yapan personele aşağıdaki usul ve sınırlar dahilinde ödenir.

a) Vekalet ücretinin; dava ve icra dosyasını takip eden hukuk birimi amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü veya avukata %55’i, dağıtımın yapıldığı yıl içerisinde altı aydan fazla süreyle hukuk biriminde fiilen görev yapmış olmak şartıyla, hukuk birimi amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü ve avukatlara %40’ı (…)(1) eşit olarak ödenir.

b) Ödenecek vekalet ücretinin yıllık tutarı; hukuk birimi amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü, avukatlar için (10.000) gösterge (…)(1) rakamının, memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak aylık brüt tutarının oniki katını geçemez.

c) Yapılacak dağıtım sonunda arta kalan tutar, hukuk biriminde görev yapan ve (b) bendindeki tutarları dolduramayan hukuk birimi amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü ve avukatlara ödenir. Bu dağıtım sonunda arta kalan tutar üçüncü bütçe yılı sonunda ilgili idarenin bütçesine gelir kaydedilir.

(3) Hizmet satın alınan avukatlara yapılacak ödemeler bu madde kapsamı dışındadır.”

hükmü yer almaktadır.

659 Sayılı KHK’ya istinaden çıkartılan Vekalet Ücretlerinin Dağıtımına Dair Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin “Ödenecek Vekalet Ücretinin Limiti ve Dağıtım Şekli” başlıklı 6’ncı maddesinde de;

“Emanet hesabında toplanan vekalet ücretleri, vekalet ücretinden yararlanacak kişilere yıllık tutarı; (10.000) gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak aylık brüt tutarın oniki katını geçmemek üzere, aşağıdaki şekilde dağıtılır:

a) Dava veya icra dosyasını takip eden hukuk birim amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü veya avukata %55’i, vekalet ücreti dağıtımının yapıldığı yıl içerisinde altı aydan fazla süreyle hukuk biriminde fiilen görev yapmış olmak şartıyla, hukuk birim amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü ve avukatlara %40’ı eşit olarak ödenir.

b) Davanın takibi ve sonuçlandırılmasında birbiri ardına veya birlikte hizmeti geçenlere (a) bendine göre ayrılan hisseler bu kişilerin hizmet ve karara tesir derecesine göre hukuk birim amiri tarafından paylaştırılır.

c) Dağıtımı yapılmayan %5’lik kısım muhasebe birimince Hazineye gelir kaydedilir.” denilmiştir.

Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 2018 ve 2019 Yıllarını Kapsayan 4. Dönem Toplu Sözleşmenin “Avukatlık Vekalet Ücreti” başlıklı 22’nci maddesi “659 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 14 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinde öngörülen “10.000” gösterge rakamı, “20.000” olarak uygulanır.” şeklindedir.

Anılan mevzuat hükümleri uyarınca vekalet ücretinin yıllık tutarının sınırı (20.000) gösterge rakamı ile memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak aylık brüt tutarının on iki katını geçemez.

Sorumluların savunmalarında; 659 sayılı KHK’nın 14’üncü maddesinin doğrudan avukata ödenecek olan tutarı düzenlendiği, bu nedenle bahse konu ödemenin brüt olarak değil, net olarak düşünülmesi gerektiği ifade edilmiş olsa da; bahse konu maddenin 2’nci fıkrasının (b) bendinde, yapılacak ödemenin, belirlenen gösterge rakamı ile memur aylıklarına uygulanan katsayı sonucu bulunacak aylık brüt tutarının on iki katını geçemeyeceği hüküm altına alınmış olup, söz konusu ödemenin brüt olduğu açıkça ifade edildiğinden, savunmaların kabul edilmesi mümkün değildir.

Bununla birlikte, her ne kadar sorumlularca avukatlık vekalet ücretinin avukatlara yapılacak bir ödeme olması sebebiyle, ödeme gerçekleştirilinceye kadar emanet hesaplarında bekletildiği, bu çerçevede belediye açısından bir gelir olmadığı ve kamu kaynağı sayılamayacağı ifade edilmiş olsa da; 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Belediyenin gelirleri” başlıklı 59’uncu maddesinin (i) bendinde, “diğer gelirler” denilmek suretiyle, maddede tadadi olarak sayılanlar dışında belediyeye aktarılan her türlü kaynağın belediye geliri olarak sayılacağı, 659 sayılı KHK’nın 14’üncü maddesinin 2’nci fıkrasının (c) bendinde, yapılacak dağıtım sonunda arta kalan tutarın üçüncü bütçe yılı sonunda ilgili idarenin bütçesine gelir kaydedileceği, 659 sayılı KHK’ya dayanılarak çıkarılan Vekalet Ücretlerinin dağıtımına Dair Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’in “ödenecek vekalet ücretinin limiti ve dağıtım şekli” başlıklı 6’ncı maddesinin 1’inci fıkrasının (c) bendinde ise ilgili yıl içinde dağıtımı yapılmayan vekalet ücretlerinin %5’inin muhasebe birimince Hazine adına gelir kaydedileceği ifade edilmiş olup bu kapsamda avukatlık vekalet ücretlerinin dağıtılmayan kısmının ilgili mevzuatı uyarınca belediye açısından gelir niteliğinde olduğu da görülmektedir.

Konunun sorumluluk yönünden değerlendirilmesine gelince;

5018 sayılı Kanun’un “Muhasebe hizmeti ve muhasebe yetkilisinin yetki ve sorumlulukları” başlıklı 61’inci maddesinde; muhasebe yetkililerinin ödeme aşamasında ödeme emri belgesi ve eki belgeler üzerinde yetkililerin imzasını, ödemeye ilişkin ilgili mevzuatında sayılan belgelerin tamam olmasını, maddi hata bulunup bulunmadığını ve hak sahibinin kimliğine ilişkin belgeleri kontrol etmekle yükümlü olduğu hüküm altına alınmıştır.

Her ne kadar sorguda ödeme işleminin eki belgelerinin incelemesini yapmadığı ve limitin aşılıp aşılmadığını kontrol etmediği iddiası ile muhasebe yetkilisi de sorumluluğa dahil edilmiş olsa da; 14.6.2007 tarih ve 5189 sayılı Sayıştay Genel Kurul kararında, kolayca görülebilen ve yorum gerektirmeyen maddi hatalardan Muhasebe Yetkilisinin sorumlu tutulabileceği, yorum gerektiren bir konuda maddi hata nedeniyle muhasebe yetkilisinin sorumlu tutulamayacağı ifade edilmiştir.

Bu itibarla, yukarıda yer verilen açıklamalar çerçevesinde Belediye lehine sonuçlanan davalardan alınan vekalet ücretinin dağıtımında yukarıdaki düzenlemelerde belirtilen limite uyulmaması sonucu neden olunan kamu zararı tutarı olan …-TL’nin;

…-TL’sinin Harcama yetkilisi … ve Gerçekleştirme Görevlisi …’a,

…-TL’sinin Harcama Yetkilisi … ve Gerçekleştirme Görevlisi …’e,

müştereken ve müteselsilen 6085 sayılı Sayıştay Kanunu’nun 53’üncü maddesi gereğince hüküm tarihinden itibaren işleyecek faizi ile ödettirilmesine oy çokluğuyla,

Muhasebe Yetkilisi …’ın ise oluşan kamu zararından sorumlu tutulmamasına oy birliğiyle,

Anılan Kanun’un 55’inci maddesi uyarınca işbu İlamın tebliğ tarihinden itibaren altmış gün içerisinde Sayıştay Temyiz Kurulu nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

Karşı Oy:

Üye …’un karşı oy gerekçesi:

659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ’nin “Davalardaki temsilin niteliği ve vekâlet ücretine hükmedilmesi ve dağıtımı” başlıklı 14’üncü maddesinin 2’nci fıkrasının (b) bendinde “Ödenecek vekalet ücretinin yıllık tutarı; hukuk birimi amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü, avukatlar için (10.000) gösterge (…)(1) rakamının, memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak aylık brüt tutarının oniki katını geçemez.” hükmü yer almaktadır. (Bahse konu 10.000 gösterge rakamı 01.09.2019 tarih ve 30875 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 28.8.2019 tarih ve 2019/1 Karar no.lu Kamu Görevlileri Hakem Kurulu Kararı’nın İkinci Kısım “Kamu Görevlilerinin Geneline Yönelik Mali ve Sosyal Haklar” başlıklı Birinci Bölümü’nün “Avukatlık vekalet ücreti” başlıklı 20’nci maddesinde yer alan “ (1) 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 14 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinde öngörülen “10.000” gösterge rakamı, “20.000” olarak uygulanır.” hükmü gereğince 20.000 olarak uygulanmaktadır.)

Görüldüğü üzere anılan hükümde, “Ödenecek vekâlet ücretinin yıllık tutarı; … (10.000) gösterge (…) rakamının, memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak aylık brüt tutarının oniki katını geçemez.” denilerek bir yıl içinde ödenebilecek vekâlet ücreti için üst limit getirilmiş ve bu üst limitin hesabında da memur aylık katsayısının kullanılması öngörülmüştür. Memur aylıkların hesabında da yılın ilk altı ayı ve ikinci altı ayında geçerli olmak üzere iki ayrı katsayı tespit edildiğine göre ve aynı zamanda mevzuatta, “ilk katsayı”, “son katsayı” veya “ödeme tarihindeki katsayı” gibi ifadeler kullanılmadığına göre; ödenebilecek yıllık vekâlet ücretinin üst sınırı bu iki katsayının geçerli olduğu dönemler dikkate alınarak hesaplanmalıdır.

Bu itibarla, avukatlık vekalet ücreti üst sınırının yıl içindeki her iki katsayının geçerli olduğu dönemler dikkate alınarak belirlenmesi ve bu şekilde bulunacak üst sınır uyarınca kamu zararının yeniden hesaplanması sonucunda düzenlenecek ek raporun Dairemize intikaline değin konunun hüküm dışı bırakılması gerektiği düşüncesiyle çoğunluk görüşüne katılmıyorum.

Yorumlar kapalı