65 Yaşından Büyükler İçin Cezanın Ertelenmesinin Uygulanabilmesi İçin Cezanın Üst Sınırının 3 Yılın Altında Olmasının Yeterli Olması
12. Ceza Dairesi 2019/7443 E. , 2020/7473 K.
“İçtihat Metni”
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK’nın 85/1. maddesi gereğince mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
18.04.2014 olan suç tarihinin gerekçeli karar başlığında yanlış yazılması, mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışlığı kabul edilmiştir.
TCK’nın 62. maddesinin uygulanması hakimin takdirinde olduğundan tebliğnamedeki bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
Sanığın Ulubey Orman İşletme Şefliğinden aldığı izinle ağaç kesim işi yaptığı, yanında yevmiyeli olarak çalışan ölen … ve tanıklar …, … ve … ile birlikte dere yatağında önceden kesilmiş ağaçların dere yatağından 150-200 metre yukarıya çıkardıkları, bu çalışma sırasında ölen …, … ve …’ın dere yatağında daha önceden kesilen ağaçları teleferik olarak adlandırılan ucunda çelik halat bulunan araca bağladıkları, sanığın da dere yatağından yaklaşık 150-200 metre yukarıda teleferik olarak adlandırılan seyyar vinç görevi gören traktörü çalıştırarak ağaçları yukarı çektiği, … ve sanıkta telsiz bulunduğu, dere yatağındaki üç kişi ağacı bağladıktan sonra …’in telsizle sanığa bildirdiği, sanığın da vinci çalıştırarak ağaçları yukarı çektiği, çalışmaların bu şekilde devam ettiği, ağaç kesim işinin 11. günü saat 17:00-18:00 saatleri arasında dere yatağında son bir ağacın kaldığı, bu ağacın bir kısmının dere yatağına gömülü olduğu ve dik şekilde durduğu, ölen … ile tanık …’in ağaç dik şekilde durduğu için göbeğinden bağlayamadıkları, dere yatağının içinde bulunan uç kısmından bağladıktan sonra 10 metre geriye çekildikleri, tanık Asım’ın telsizle sanığa haber verdiği, sanığın da vinci hareket ettirdiği, sanık ağacı çekmeye başladıktan sonra ağacın ince kısmı toprağa saplı olduğu için vincin ağacı çekemediği, zorladığı, yerinden fırlayarak ölen …’un kafasının sol kısmına vurduğu, ölenin hastaneye kaldırıldığı ancak olaydan 13 gün sonra künt genel beden travmasına bağlı kafatası kemik kırıkları ile birlikte bulunan beyin kanaması ve buna bağlı gelişen komplikasyonlar sonucu öldüğü olayla ilgili olarak, mahkemenin sanığın tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu asli kusurlu olduğuna ilişkin kabulünde isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin sanığın kusurlu olmadığına, TCK’nın 62. maddesinin uygulanmamasına, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
TCK’nın 51. maddesinde düzenlenen; “işlediği suçtan dolayı iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm edilen kişinin cezası ertelenebilir. Bu sürenin üst sınırı, fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş olan kişiler bakımından üç yıldır.” hükmü karşısında, fiili işlediği sırada 74 yaşında olup silinme koşulları oluşmuş mahkumiyetleri dışında sabıkası bulunmayan sanık hakkında “sanığa verilen hürriyeti bağlayıcı cezasının süresinin 2 yıl hapisten fazla olması nedeniyle yasal koşulları oluşmadığından” şeklindeki yasal olmayan gerekçe ile TCK’nın 51. maddesinin uygulanmamasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 23.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.